ADD Alanya Şubesi: “Baskı ve saygısızlığa maruz kaldık"

ADD Alanya Şubesi her yıl düzenledikleri Alanya Atatürk Yarı Maratonu ve Halk Koşusu’nun tarihi hakkında Alanya Şubesi Alanya Belediye Meclis Üyesi, Başkan Danışmanı Abdurrahman Açıkalın ile yaşadıkları süreçle ilgili şu ifadeleri kullandılar:

“Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Alanya Şubesi olarak her yıl düzenlediğimiz Alanya Atatürk Yarı Maratonu ve Halk Koşusu, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasını yaşatma ve gelecek nesillere aktarma amacı taşımaktadır. Bu yıl da aynı özveri ve bilinçle 2 Ağustos’ta 13 Nisan 2025 tarihinde düzenlenmesi için gerekli tüm resmi başvurularımızı yaparak süreci başlatmış bulunmaktayız.

Ancak ne yazık ki, Alanya Belediye Meclis Üyesi, Başkan Danışmanı Abdurrahman Açıkalın tarafından maraton tarihinin değiştirilmesine yönelik ısrarcı taleplerle karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. Tarihin Atatürk’ün Alanya’ya gelişinin yıl dönümünde yapılması gerektiği ısrarla dikte edilmiştir. Biz de isteriz o tarihte olmasını ama kendisine sözlü ve yazılı olarak, sporcuların takvimleri ve ulusal maraton takvimi çerçevesinde neden bu tarihin belirlendiğini ayrıntılı bir şekilde açıklamamıza rağmen, taleplerimiz dikkate alınmamış; aksine, sistematik bir baskıya ve saygısızlığa maruz kalınmıştır.”

Açıklamanın devamında ise ADD Alanya Şube Başkanı Zuhal Sirkeli ile Belediye Başkan Danışmanı Abdurrahman Açıkalın’ın aşağılayıcı tutumuna maruz kaldığını şu şekilde ifade edildi:

*En son 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde yaşanan olay ise kabul edilemez bir boyuta ulaşmıştır.

*ADD Alanya Şube Başkanı Zuhal Sirkeli, belediye konağında bir görüşme sırasında, aşağılayıcı, tehditkâr ve kaba tavırlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Sayın Açıkalın’ın, “Sen kimsin? Bu yarışı size asla yaptırmam, bu kadın bir daha buraya gelmeyecek” gibi ifadelerle hakaret etmesi, ADD gibi köklü bir sivil toplum kuruluşuna ve onun kadın başkanına özellikle 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gününde yapılmış açık bir saldırıdır.

*Bu tavır, sadece ADD’ye değil, tüm sivil toplum kuruluşlarına, kadın haklarına ve demokratik değerlere yapılmış bir saygısızlıktır.