Bu mesajların "durum çok ciddi" diye başlayarak vatandaşlarda bir algı oluşturulduğuna dikkati çeken Başaran, şöyle devam etti: “Bu mesajı kullanarak vatandaşta belli bir farkındalık oluşturuyorlar. Böylece, iletişim kurduklarında kurban bu konuda daha önce resmi bir girişim bulunduğuna inanmış oluyor. En azından bu konuda bir gelişme olduğunu bir yerlerden hatırlıyor. Bu hazırlık dolandırıcıların işini oldukça kolaylaştırmaktadır.”
ALINABİLECEK ÖNLEMLER Başaran, bu nedenle vatandaşların özellikle önümüzdeki günlerde, "darbe soruşturması" konusunda kendileriyle temasa geçen kişilere karşı çok dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Vatandaşlarımız telefonla veya sosyal medya üzerinden kendileriyle temasa geçenlere itibar etmesinler. Teknoloji, arayan telefon numarasının ve e-posta gönderilen adresin değiştirilmesine imkân sağlamaktadır. Bu nedenle kendilerini arayan numara 155 veya e-postayı gönderen adres Emniyet Genel Müdürlüğü gibi görünse de bu sahte olabilir. Haklarındaki işlemleri durdurmak için istenen paranın açıkça rüşvet olduğunu unutmamak gerekir. Dolayısıyla, böyle bir şeyin imkânı yok ama gerçek bir savcı veya polis bu parayı istese bile vatandaş bu sefer de rüşvet vermiş oluyor. Bu nedenle bu tür taleplere kesinlikle itibar edilmemelidir. Kendini polis veya savcı olarak tanıtan şahıs vatandaşa 'Sizinle birlikte gerçek darbecileri yakalayacağız. Operasyona destek olmanızı istiyoruz, parayı çekin, götürün' gibi bir senaryo uydurabilir. Yine imkânsız olmakla beraber, gerçekte bu tür bir operasyonun ortasında bulunmak hayati risk taşıyacağı için ne güvenlik güçleri vatandaşı böyle bir tehlikeye atar ne de vatandaşın bu riski alması mantıklı olur.”
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!