“Kafama tuğla ve kürekle vurdular”
Mevlüt Çan (31) ise, işletmesinin açık olmasının muafiyet kapsamında olduğunu ve olay günü müşteri kabul etmediğini savundu. Çan, hasta olan çocuğu için kafeye davet ettiği doktoru misafir ettiğini savunarak şunları söyledi: “2 yıldır biz 27 defaya yakın şikayet edildik. Bunun mücadelesini hep kanun önünde verdik. O gün ise bizim kafemiz zaten açık. Evimizin önünde kafemiz. Orada çevre düzenlemesi yaparken köyümüzde konuklama yapan çocuğumun doktoru vardı. Doktorlarımız da o gün de ziyarete geldiler ve çocuğumu muayene etmesini istedik. O sıra aracımdan çocuğumun tahlillerini almaya gittim. Komşumuz elinde telefonla video kaydı almış. Evimin önünü, çocuğumuzu, bahçeyi, misafirleri, her şeyi çekmiş. Eşim ‘neden çekiyorsun' dediğinde, ‘daha sizinle yolumuz çok uzun, sizi bitireceğim' diyerek gitmiş. Ben geldiğimde eşim durumu bana anlattı. Konuyu kapatmak istedik. Yanına konuşma amaçlı gittim, çocuğumuzla ilgili hassasiyeti anlattım, doktorların müşteri olmadığını söyledim. Ağza alınmayacak ağır hakaretlere maruz kaldım ve orada bir hengame yaşandı. Karı-koca beni yere yatırarak kafama tuğla ve kürek sapıyla vurdular. Ben kimseye zarar verme niyetiyle gitmedim”
“Biz kasap dükkanı değiliz”
Satırla saldırının iftira olduğunu savunan Çan, “Biz kasap dükkanı değiliz. Elimizin altında satır yok. Dondurma imalatı yapan ve sadece dondurma malzemesi bulunduran insanız. Kendisi satırla saldırdığımı söylüyor. Satırla saldırılan bir insanın kafasında sadece 3 tane dikiş olur mu? Bu tamamen beni yıpratmaya yönelik bir hareket” ifadelerini kullandı.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!