
'TOPLUMUN İHBAR YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR'
Hakları kullanması için devlet tüm imkanlarını kullanmak zorunda. Kullanıyor mu? Bize göre hayır. Kasım ayında 103. madde ile ilgili bir değişiklik gündeme geldi. Türkiye ayağa kalkmasaydı şu anda biz 12 yaş üstündeki çocukların evlendirildiği düğünleri izliyor olacaktık. Halkın da duyarlılığı çok önemli. Ruh ve beden olarak kendisini koruyamayacak durumda olanlar, zayıf kesim dediğimiz grup yönünden toplumun ihbar yükümlülüğü var. Pek çok olay yaşanıyor. Komşu, 'Ben çığlıklarını duymuştum' diyor. Duyarlılık çok önemli. Aile içidir, terbiyedir diye bakmak çok vahim sonuçlar doğuruyor. Şiddeti güçlüden güçsüze yönelen bir oldu olarak görüyoruz. Bunun en alt halkasında çocukları görüyoruz. Aile içi şiddet dediğimizde çocukların anne ya da baba tarafından şiddete maruz kaldığını görüyoruz. Şiddet yuvarlanmasını, yuvarlandıkça da büyüyen çığı bir yerde kesmek zorundayız.
'EN BİLİNÇLİ AİLE BİLE UYGULUYOR'
Genelde toplumda çocukların cinsel anlamda istismar edildiği gibi bir algı oluşuyor. Çocuk istismarı cinsel anlam ve olgusunu içinde barındırmıyor. Boşanma davalarında anne ve babaların çocuklar üzerinden çekişmeleri, hesaplaşmaların çocuk üzerinden yürütmeleri dahi çocuğun istismarıdır. Duygusal istismarı en bilinçli ailelerin bile uyguladığını düşünüyorum. Çocuğu başkalarıyla karşılaştırma, eğitiminde kendi egolarını ön plana çıkartıp kendi hayallerini çocuğa yükleme şeklindeki baskılar çocuklarda çok ciddi travmalar oluşturuyor. Cinsel istismar farklı şekillerde olabilir. Temas içermeyebilir. Çocuğun yanında cinsel içerikli konuşmalar yapılması, teşhir, röntgende bir temas yok ama ciddi bir istismar. İnternet üzerinden çocuğu soyunmaya zorluyorlar. Çok ciddi istismarlar yaşanıyor" dedi.
'İLK SIRADA OKUL MÜDÜRLERİ VAR'
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Güllü de, "Erken yaşta evlilik birçok ilde istismara giden ilk yol. Ensest aile içinde babaların annenin kız çocuğuna ya da abinin kız kardeşine yaptığı cinsel saldırı. Hala devlet tarafından ensestle ilgili bir kurum açılmadı. Bir ensest haritası hazırlamak için yola çıktık. Toplum bir taraftan enseste karşı çıkıyor ama yargı süreci de uzaması nedeniyle bu süreç ilerlemiyor. Her 10 kişinin dördünün evinde ensest var. Ensest ekonomik nedenlerle toplumdan uzaklaşıldığında ve sosyal olarak içine kapandığında, mesafeleri uzak olan yerlere gidildiğinde ortaya çıkabiliyor. Annelere çok görev düşüyor. (0212) 656 96 96 numaralı bir acil yardım hattımız bulunuyor. Rehber öğretmenlerden bizi aramalarını istiyoruz. Acil yardım hattımızı arayanların bilgileri bizde gizli kalır. Birçok vakalarda okul müdürleri ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada Kuran öğretenler yer alıyor. Üçüncü sırada ise gençlik flörtü dediğimiz öğretmen-öğrenci ilişkilerini görüyoruz. Alanya'da kadın muhtar yokmuş. Alanya'da 10 kadın muhtar çıkmazsa bir daha Alanya'ya gelmeyeceğiz. Hangi evde sorun var bunu muhtarlar bilir. Kadın muhtarların sayısı fazlalaştığında ve süreç buna gittiğinde Türkiye farklı bir noktaya gidecektir. 2015'de bir kadın kırmızı ruj sürdüğü için öldürüldü. Kırmızı gecelik giydiğini söylediği için bir kişiye tahrik indirimi yapıldı. Hukuk kuralları var ama ben insan hakları hukuku istiyorum. İkiz çocuklara tecavüz eden bir amcayla ilgili dosyayı sunduğum zaman bununla ilgili dosya açmak istemeyen savcının başını yastığa koyduğunda uykularının kaçmasını istiyorum" diye konuştu.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!