'BIRAKIN HUKUKÇULAR ÇALIŞSIN' Demokrasilerde halka sorulacak sorunun çok önemli olduğunu söyleyen Karagöz, "Burada halkın asıl olarak istediği kişilerin idam edilmesi değil, vatana ihanet edenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasıdır. Soruyu 'İdam edilsin mi?', 'İşkence edilsin mi?' diye soracak olursanız, demokratik bir cevap alamazsınız. İdamdan çok daha ağır cezalar olduğunu söylemeden halka böyle bir soru soramazsınız. İkincisi, demokrasi, bilenin bildiği işi yapmasıdır. Üstelik ceza hukuku duygulara yer verilemeyecek çok hassas bir disiplindir. Halkın en ağır ceza isteğini ancak hukukçular ve hukuk felsefecileri aldıkları eğitim uyarınca uygulayabilirler. Aksi halde, ülkenin kendi yetiştirdiği kişiler yok sayılacak, bütün emek boşa gitmiş olacaktır. Üçüncüsü, seçilmiş olmanın verdiği sorumluluğu yerine getirmeden, topu halka atmak demokratik değildir. İdam konusunda gösterilen referandum cömertliğini alınan vergilerde de gösterebilir misiniz?" diye sordu.
'O HALDE KDV'Yİ DE HALKA SORUN' Karagöz, açıklamasına şöyle devam etti. "KDV'nin kaldırılması yönünde bir referandum olsa, sizce nasıl bir sonuç çıkacaktır? O halde madem devlet yönetimi bilgi, deneyim ve sabır gerektiriyorsa, yöneticilerin de hiçbir zaman halkı galeyana getirici ve bilimin ulaştığı son noktaya aykırı şekilde davranmaması gerekir. Dördüncüsü, birçok hakimin Paralel Devlet Yapılanması (PDY) nedeniyle tutuklandığı bir ortamda, verilecek hangi idam kararına güvenebiliriz? Bir yanda Deniz Gezmiş'lerin, diğer yanda Adnan Menderes'in asılmasını ağlayarak hatırlayanlar, geçmişten ders çıkarma konusunda neden çekingen davranmaktadır? Aslında özet olarak şu sonuca ulaşıyoruz. Siz kendi yaratamadığınız bir şeyi, yani insanı yok etmeye, yani idam etmeye çalışırsanız, adına ister demokrasi, ister çağdaş medeniyet deyin, kaybetmeye mahkumsunuz demektir."
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!