Özdil, şunları yazdı: “Bildiğiniz üzere bir siyasi partiden engelliler adına meclis üyeliği adaylığında bulundum. Şimdi herkes ‘Seçimler bitti. Neden şimdi bunları yazma gereği duyuyor’ diyecek. Kendimle çok mücadele ettim, ‘Yapılanları hazmedeyim, susayım’ diye ama baktım içime ata ata sağlığım elden gidecek. İşte bundan dolayı yazayım, içimi kağıtlara dökeyim dedim. Seçim çalışmaları başladığında Mahmutlar beldesinde belde başkanı ve meclis üyesi adayı olan kadın kolları başkanının sürekli beni dışlamalarının sebebini hala bilmiyorum. Beni en üzen şey kadın kolları başkanının da engelli çocuk sahibi olduğu halde bu davranışlarda bulunmasıdır. Elbirliğiyle yaptıkları son hareket bardağı taşıran son damla oldu. Ama gelin görün ki yapılan saygısızlığı bizzat gereken yere ilettiğimde bana yapılan saygısızlığa göz yumuldu ve ben dedikodu yapan biri yerine kondum. Kısaca taraf tutuldu, ben bertaraf edildim. Hep yok sayıldım. Ben de insanım, benim de canım var. Ben o platformda engelli olarak kimsenin yanına sığamadım. Seçim sürecinde bir şey öğrendim ki herkes ‘Hep önde ben olayım’ derdine düştüğü için bu netice alındı. Ben bir engelli olarak bana canı gönülden değer veren AB Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na ve Sayın Necati Yıldırım’a, Meclis Üyesi Gökçen Nazifoğlu’na, Meclis Üyesi Adayı Meliha Erdoğan’a, özellikle engelli dostu olan hep gönüllerimizin başkanı olarak kalacak olan Hasan Başkanıma da teşekkürler ediyorum.”
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!