
‘OLAN ŞEYLERİ OLMAMIŞ GİBİ GÖSTERMEK TARZIMIZ DEĞİL’
Konuşmasına devam eden Ergün şunları söyledi: Biz Ak Parti hükümeti olarak geldiğimiz günden beri en büyük sıkıntımız, yapılan icraatların hiç yapılmamış gibi görmezden gelinerek eleştiri yapılması. Dolayısıyla muzdarip olduğumuz bir şeyi biz karşımızdaki herhangi bir siyasi partiye kesinlikle uygulamayız. Misal; bugün Alanya Belediyesi MHP’den başkan seçilmiş olabilir ama başkan seçildiği gün siyasi kimliğine bir kenara koymuş bütün Alanya’nın belediye başkanı olmuştur. Sayın Mustafa Toklu’nun önceki açıklamalarına bakıldığında kentsel dönüşümle ilgili gayet müspet olumlu açıklamaları vardır ve takipçisi olacağız demiştir. Yine sayfayı çevirdiğimizde solar elektrikle alakalı kente kattığı değer ve proje vizyonu olarak olumlu açıklamaları vardır. Bugün ben bir Ak Parti’li olarak Tavaşandamı’na tüm arkadaşlarıma oradan bir Alanya’yı seyredip çay kahve içmesini tavsiye ederim, Alanya’ya hayat vermiş, nefes vermiş bir projedir. Olan şeyleri olmamış, yapılan şeyleri yapılmamış gibi gösterme tarzında bir muhalefet tarzımız olamaz.
‘BU DEYİME BİZ YAPANCIYIZ!’
Ancak bizi eleştirin, eleştiriye açığız deniyor ise şehrin ortak bir problemi ortaya konduğunda bu tip agresif tavırlarda yerel siyasete yakışmayan tablolardır. Özellikle bir noktayı sormak istiyorum; bizim siyasi literatürümüzde işine çomak sokmak gibi bir deyim yok. Eğer Türk Dil Bilgisi’ni açtığımızda işine çomak sokmak teriminin ne anlama geldiğini biliyorum, okuyorum. Ancak siyasi kültürümüzde ve ahlakımızda işine çomak sokmak gibi bir deyimi yaşayacak olay, tecrübemiz yok. Sayın Kula’nın bunu nerede ve nasıl kullanacağımızı bize öğretmesini istiyorum. Çünkü kendisi bizden yaşça daha tecrübeli bir siyasetçi ve kendi siyasi yaşamında bir düzen, çomak sokulacak bir oyun olmuş ki bu deyimi siyasi literatürde çok rahat kullanıyor. Biz yabancıyız bu deyime, hele hele siyasette hepten yabancıyız. Dolayısıyla bu deyimi nerede ve nasıl kullanırız, lütfen bize izah etsin. Ya da söylemek istediği herhangi bir şey varsa daha açık izah etsin, ona da mutlaka verilecek bir cevabımız vardır diyorum.
‘ÜZERİMİZE DÜŞEN NE VARSA YAPMAYA HAZIRIZ’
Çünkü bu tip söylemler yarın öbür gün kurumlar arasındaki bağları yıpratır. Tekrar üstüne basa basa söylüyorum kimseyi hedef göstermiyoruz, kimseyi sorumlu tutmuyoruz. Kaldı ki yine açıklamalarda jandarma, emniyet güçleri ve savcılıkla koordineli olduklarını söyleyerek, sanki biz bu kurumları da zan altında bırakıyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor. Bugün başsavcımızın Alanya’ya getirmiş olduğu nefesi, Alanya’ya getirmiş olduğu istikrarı, Alanya’ya getirmiş olduğu güveni benim burada sizlere anlatmama gerek yok. Vatandaş, halk ve siz basın mensupları gayet yakından takip ediyorsunuz. Kendisine bir kez daha bir hukukçu olarak da adliyeye kazandırmış olduğu saygınlık ve topluma getirmiş olduğu huzur için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Biz çuvaldızı kendimize de batırdık. Büyükşehir olarak da yanlış yaptığımız hususlar olabilir. Biz Alanya Belediyesi olarak eksik yapılan hususlar da olabilir dedik. Gelin hep birlikte çözüm üretelim dedik. Hepimizin ortak paydası, herkesi ortak paydası ne dedik; Alanya dedik. Ak Parti İlçe Teşkilatı olarak bizim üzerimize düşen bir şey varsa yapmaya hazırız. Karşılıklı bu tip polemik yaratacak konulardan ziyade her zaman otururuz, birlikte çözüm üretiriz.
‘BÖYLE DÜŞÜNEN BİZE OY VERMESİN’
Bizim bir oy için birilerini arayıp da ‘Şu dükkanı kapatmayın’ demek gibi bir durumumuz yok, olamaz da. Biz sadece tek bir telefon açtık o da, turistik bir işletmeye cuma günü saat 16.30’da tebligat gidiyor ve deniyor ki, ‘Cumartesi sabahı mekan mühürlenecektir.’ Böyle bir anlayış olabilir mi? Biz de bu kararın hiç olmazsa 12 saat daha ertelenmesi yönünde talepte bulunduk. Yoksa bizim bir oy için böyle bir şey yapmamız beklenemez. Biz iktidar partisiyiz, bizim daha büyük daha vizyoner projelerimiz var. Biz bir dükkan kapanmasın bir oy olsun gibi bir düşünce peşinde değiliz böyle bir durum varsa bizi desteklemeyin zaten.” – Mert CANTÜRK
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!